top of page

 

Lütfen yorumlarınızı, önerilerinizi veya düzeltmelerinizi iletmekten çekinmeyin.

Hukuka Kesin Aykırılık Hâlleri CMK Madde 289

(1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:

a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.

b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.

c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.

d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.

e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.

f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.

g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.

h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.

i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 27-297 sayılı; 16.09.2021 tarihli ve 268-398 sayılı kararlarında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan yargılamalarda isnat edilen suçun niteliği dikkate de alındığında, Anayasa'nın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesi ve savunma hakkının korunmasının sağlanması kapsamında CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerektiğinin kabul edildiği, CMK’nın 188. maddesinin birinci fıkrası gereğince sanık müdafisinin duruşmaların yapıldığı sırada hazır bulunması zorunlu ise de daha sonra 676 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle karar tarihinde sanık müdafisinin mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi hâlinin bu zorunluluğun istisnası olarak düzenlendiği, direnme kararına konu yargılamada ise sanık müdafisinin oturumu terk etmesi hâli söz konusu olmayıp, karar oturumuna mazereti nedeniyle katılamadığı, bu hâliyle CMK’nın 216. maddesi uyarınca da sanık müdafisinin yokluğunda hükmün açıklanamayacağı, duruşmada hazır bulunması gereken sanık müdafisinin yokluğunda, yeni bir müdafi görevlendirilmeden ya da müdafi temini için oturum ertelenmeden yargılamaya devam edilerek hükmün tesis ve tefhim edilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde bulunduğu ve bu durumun 5271 sayılı CMK'nın 289/1-e maddesi uyarınca hukuka kesin aykırılık hâllerinden biri olduğu kabul edilmelidir.(Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2022/5220 22/282 19.04.2022)

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page